Kabul etmişim etmemişim pekte önemli olmayabilir! Fakat Rize’de yaşayan bir vatandaş olarak yönümüzü belli edelim dedik!

Malumumuz 3 Nisan Pazartesi günü Sayın Cumhurbaşkanımız Rize’mize gelip Havalimanımızın temelini atacak! Başta siz Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere katkısı olan herkesten Allah razı olsun! Yalnız bir serzenişimi arz etmek istiyorum!

Tersane konusunun Rize’nin elinin içinden nasıl kayıp gittiğini birçoğumuz hatırlar! Yok oraya yapılsın, yok buraya yapılsın gibi anlamsız tartışmaların uzaması, işi o noktaya getirdi!

Allah ülkemize böyle felaketleri bir daha yaşatmasın! Çok ciddi süreçlerden geçiyoruz! Darbeler ve darbe kafalılara karşı süreç hiç gevşetilmemelidir!

“Yılan Hikâyesi” sözünün nereden geldiği ile ilgili çok hikâyeler anlatılır. Bu hikâyelerin çeşitliliği bizi çok ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren tarafı şu, bir türlü sonuca bağlanmayan ve uzayıp giden işler için “Yılan hikâyesine döndü” tabirini kullanmamızdır.

Hep duyardık, Rize’de uyuşturucunun boyutları ileri derecede diye… Meğer gerçekmiş! Bizim şahsen o tarakta bezimiz olmadığından pek ihtimal vermiyorduk!

Sayın dostum İsmet KÖSEOĞLU’nu, lojistik ile ilgili geçen günkü yazısından dolayı tebrik ederim. Bizde bu konularla biraz ilgili olduğumuz için dikkatimi çekmişti

İslam dünyasının şu anki durumunu anlatmama gerek yok sanırım. Bu duruma gelmemizin sebeplerini de sıralamayacağım.

Konu hakkında, koskocaman bir muğlâklık var. Zor bir süreçten geçiyor Osmanlıca! Osmanlıcayı “yabancı dil” gibi bilenler bile var maalesef! Yani, iyi niyetli olaya bakanlardan bazıları, çocuklarımız İngilizcenin yanında bir de Osmanlıcayı öğrenemez deyip karşı çıkılabiliyor. Hâlbuki Osmanlıca Türkçedir, Türkçe Osmanlıcadır.

Ne güzel kafa… Ne temiz kafa… Ne sabırlı kafa… Birisi senden bela mı aradı! Ona “Ben oruçluyum” diyen bir kafa …